16 Kasım 2011 Çarşamba

Marka tescilinde Almanya'yı geçen ülkemiz, Fransa'ya nefesini hissettiriyor

Türk Patent Enstitüsü'ne geçen yıl 85 binin üzerinde marka tescil başvurusu geldi. Böylece başvuru sayısında Almanya'yı geride bırakan Türkiye, Fransa'nın ardından ikinci sıraya yerleşti.

Bu sene Avrupa'da ilk sırada yer alacaklarını belirten Enstitü Başkan Yardımcısı Ahmet Koçer, "Bu yıl marka tescil başvuruları 100 bini geçecek. Bu rakamlar ekonomik canlılığı gösteriyor. Avrupa'da ilk sırada yer alıyoruz. Bu manada krizden etkilenmedik. Dünyada bu sayının arttığı pek az ülke var, biz de birkaç ülkeden biriyiz." dedi. Türkiye, son olarak marka değeri sıralamasında da 19. sıraya yükselmişti. Bundan sonra amaçlarının 100 bin markadan olabildiğince çok uluslararası bilinirliği olan marka çıkarmak olduğunun altını çizen Koçer, bu ayın sonunda uluslararası marka tescili konusunda Ankara ya da İstanbul'da bir seminer düzenleyerek bilgilendirme yapacaklarını duyurdu. İsim haklarının ticari kullanım için ürün ve hizmet için alındığına dikkat çeken üst yönetici, "Tescillenen bir kelimeyi kimse kullanamaz, köşesinde yazamaz gibi bir algı var, bu yanlış." açıklamasını yaptı. Coğrafi işaretler konusunda da uzmanlara başvuran Enstitü, böylece İzmir inciri, Malatya kayısısı ve İnegöl köftesi gibi yöresel değerleri de tescilliyor.

Türkiye'de 2010 sonunda 8 bin 353 adet patent başvurusu gerçekleşti. Bu yıl patent başvurusunun 12 bine ulaşmasını bekleyen kurum, Türk mucitlerin çalışmalarını uluslararası alanda görücüye çıkarmak için Almanya'nın Nürnberg şehrinde düzenlenen yeni buluşlar fuarına katıldı. Bu yıl 3 çalışma ile organizasyonda yer alan Türk ekibi, ülkeye 2 altın ve 1 gümüş madalya ile döndü. Tıp alanında ve güneş enerjisini kullanarak ısı üreten kumaş projeleri altın madalya alırken zeytini deterjanın hammaddesi yaparak suda organik çözülme gerçekleştiren bir formülasyon projesi gümüş madalya almaya hak kazandı. Almanlardan başka Polonyalıların ve hatta Suriyelilerin bile benzer fuarlar düzenlediği bilgisini veren Koçer, "Biz de Türkiye'de böyle bir fuar düzenlemek istiyoruz. Daha sonra bunu ulusallıktan küreselliğe taşıyabiliriz." diye konuştu.

Marka tescili ve patent lisansı ulusal olarak veriliyor. Başvuranlar uluslararası marka tescili yaptırmak isterse Türkiye'nin de dâhil olduğu küresel sistemlerin olduğunu anlatan Ahmet Koçer, "Türkiye, geçen yıl en çok başvuru yapan 14. ülke oldu. Bütün başvuruların yüzde 2-2,5'unu biz gerçekleştirdik. En çok marka başvurusu yapılmak istenen ülkeler arasında da 9. sıradaydık. Talep gören bir ülke oldu Türkiye." ifadelerini kullandı.

Markanız pazara uygun olmalı

Cumhuriyet'in 100. yılı olan 2023 için konulan 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmak adına marka ihracatının önemine değinen Türk Patent Enstitüsü Başkan Yardımcısı Ahmet Koçer, bunun için de markanın sadece Türkiye'de değil yurtdışında da tescil edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Bu konuda da faaliyet gösterilmesi düşünülen pazara uygun tercihin yapılması gerektiğini savunan Koçer, "Bazen markanın o ülkede satışa olumsuz etki yapacak bir adı olabilir. Mesela, Almanların küçük ev aletleri markası 'Fakir' Türk pazarı için iyi bir tercih olmayabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder